25 Haziran 2014 Çarşamba

İçimiz Açıldı



Elif beni aramamış olsaydı gün boyu evin içinde ne yapsam diye düşünüp sıkıntıdan patlama noktasına gelebilirdim. Sıkıntımı dağıtacak, havamı değiştirecek o güzel soru  geldiğinde yeni uyanmıştım ve kahvemi içiyordum. Telefonu kapattıktan sonra birden hareketlenmeye başladım. Sanki radyoda neşeli ve hareketli bir şarkı dinlemeye başlamış gibiydim. Sihirli de hareketlenmeye başladı. Beraber bir gün geçireceğimiz için ikimiz de heyecanlıydık. Sihirli sitem etmemişti ama bana kırgın olduğunu tahmin edebiliyordum. Sarıldım ona ve bu faniyi affetmesini söyledim. Elif'i beklerken ikimizin de kalbi hızla çarpıyordu.

Ben lunaparka gidebiliriz dediğimde Elif ben de kaleye gideriz diye düşündüm dedi. Elif'in bu tekilifi ikimize de güzel geldiği için kaleye doğru yol aldık. Nefis mi nefis bir gün olacağını tahmin ediyordum. Şeylere, sokağa, insanlara yeniden bakmak için Sihirli'nin sesini duymam yetecekti. Sihirli şarkılar söylüyor, fısıldıyor, çığlık atıyordu. Bir bebek gibi bunu da bunu da sihirle diye tutturuyordu ve sonunda çok yoruldu. O uykuya dalmadan önce onun sihirle dediklerine yaklaştım.

Bu güzel gün için Elif' e yeniden teşekkür ediyoruz ben ve sihirli. İçimiz açıldı :)


13 Haziran 2014 Cuma

Kalbimin Attığı Yer

Kız Kulesi efsaneleri dolaşır dilden dile
Kalbim orada atıyor
Kalbim orada atacak

Kız Kulesi şiiri yazmadım hiç
Bu ilk şiirim olsun isterdim


İnsan şair olmasa da olur
Gerçekten kalbinin attığı yeri bilsin yeter


9 Haziran 2014 Pazartesi

Sihirli ve Fani Oyuncak Müzesi'nde :)

Sihirli ve Fani de dört kolla sarılsınlar hayata, sevdiklerine :) Piti ve Pitiş'i örnek alsınlar. Çocukluğum ah çocukluğum...Çocukluğumda Fred Çakmaktaşları çok severdim. Onların Dino adlı hayvanlarını da çok severdim ve sanırım Dinonun oyuncağını görünce eski bir dostla karşılaşmış gibi bir çığlık attım. Demek ki sen buralardasın dedim. Piti ve Pitiş'i yeni tanıdık. Adile Naşit'i ben biliyordum ve sihirli de biliyormuş gibiydi. O kadar müthiş bir atmosferi var ki oyuncak müzesinin... İnsan oradan ayrılmakta zorlanıyor. Henüz gitmemiş olanlar varsa hayatta böyle çok nadir yer var diyor ve sevdiklerinizle beraber müzeye gitmenizi öneriyorum. Sevgili Sunay Akın'a da çok teşekkür ediyorum...İçten mi içten kocaman bir teşekkür.