Sihirli Yaşam: Ekim 2014

http://www.yutmografim.com/oyuncu-keciler-1900-ve-wittgenstein-ii/#comment-9122

Önce yukarıdaki yazıyı okumanızı öneririm. Başak'a, Yutmi'ye ve Yutmoğraf'a sonsuz teşekkür...

İstiyoruz ki bir sorumuz/sorunumuz karşısında mutlak bir cevap/çözüm olsun. Öyle bir çözüm olsa çoğumuz rahat edeceğiz. Halbuki hayatta böyle cevaplar çok az. Yaşamın güzelliği cevapların hep yeni sorular/sorunlar doğurmasından gelmiyor mu? Soruların kestirme yoldan cevaplanmaya çalışılması sadece geçici rahatlamalar sağlar. Çoğumuz meselenin felsefi boyutundan kaçmak/kaçınmak istiyoruz. Soruların yeni soru ve sorun getirdiği için tehlikeli olduğunun düşünülmesi nedeniyle insanlar çözümlerin peşinde koşturuyor.

"Biz bir çözüm bulalım" arayışı içinde olmak çok anlaşılır. Çözümün yeni sorular getireceğini ve yaşamınızın bazen çözülmemiş sorular nedeniyle daha da anlamlı olduğunu aklınızda tutabilirseniz arayışınız daha da değerli olur.

Bağlamlar değiştiği için bir sözcüğün anlamı nasıl değişiyorsa insanın sorunları/soruları da zaman içinde değişiyor. Yaşamınızın bir dönemindeki soru/sorun yaşamınızın farklı bir döneminde apaçık bir çözüm oluyor. Çözmeye odaklanmak işe yarayabileceği gibi o sorunun başka bir insanın hayatında nasıl durduğunu ve nasıl hareket ettiğini bilmek de işe yarayabilir.

Kesin cevaplar olsa ve o cevaplara göre yaşasak tadı tuzu olmazdı ki hayatın, insanın, aşkın, sanatın. Her an yeni bir çözüm/cevap gözümüze çarpabilir eğer soruna değil de hayata odaklanırsak.

Yasemin Şenyurt